Havacılığın modern dünyası, mesafe ve dayanıklılık sınırlarının sürekli olarak zorlandığı büyüleyici bir saha. Hava seyahatinin kapsamı genişledikçe, dünyanın en uzun ticari uçuşları listesi de genişliyor. Ticari havacılık alanı, Airbus ve Boeing gibi iki ana oyuncu tarafından domine ediliyor. Uçak imalatının devleri olan bu iki şirket, sürekli olarak inovasyon yapma ve daha uzun, daha verimli rotalar sunma yarışındalar. Gelişmeleri ve yenilikleri, havayollarının inanılmaz mesafeleri kapsayan uçuşlar sunmalarına olanak tanıdı.
Eskişehir’de öğrenci pilot olduğum yıllarda Cessna 172N ile VFR uçuşları, Socata TB20 Trinidad ile IFR uçuşları öğrenme ve tecrübe etme imkanına eriştim. Son aşamaya geldiğimde ise ileri nesil turboprop Beechcraft King Air C90 uçağı ile havayollarındaki hat uçuşlarına benzer uçuşlar gerçekleştirdim. Okulda öğrenci olarak uçtuğum uçuşların her saniyesi çok önem arz ediyordu. Her anın bendeki karşılığı çok büyük olmalıydı, sonuç olarak öğretmenlerimden ve dinlediğim hava trafik kontrolörlerden bilgi edinmeye çalışmak zorundaydım. O açıdan VFR uçuşlarım, göreve göre değişkenlik göstermek ile birlikte 1-2 saat, IFR uçuşlarım da havalimanının uzaklığına göre değişkenlik göstermek ile birlikte 3-4 saat bandında sürmekteydi. Fakat bu 3 saat zaman dilimi, bana o kadar fazla geliyordu ki, uçuş sırasında terliyor, uçuş bitmesini takiben eve varınca uyuyakalıyordum. Çünkü uçuştan bir gece önce evde, kokpit paneli karşısında hayali uçuş yapıyor, bir sonraki günün rotasını aklımdan geçiriyordum, önemli noktaları tekrar ediyordum, ancak bu şekilde ertesi günkü uçuştan verim alabiliyordum.
Neyse, zaman ilerledi ve üniversite sonrasındaki ilk şirketim olan Pegasus Havayolları’nda Boeing 737-800NG uçaklarında yardımcı pilot olarak göreve başladım. Yolcu uçaklarındaki koltuk konfigürasyonu, şirketin düşük maliyetli(LCC) bir havayolu şirketi veya bayrak taşıyıcı(Flag Carrier, Legacy) şirket olmasında göre değişiklik gösterir. Bu durum da uçağın ağırlığı etkilediğinden, uçağın maksimum uçuş süresini azaltabilir.
Business sınıfı bulunmayan konfigürasyona göre düzenlenmiş 189 yolculu Boeing 737-800NG uçaklarında genel olarak, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı kalkışlı, Avrupa, Orta doğu ve batı Asya uçuşlarında görev almaya başladım. Bu uçuşlardan en uzun olanı İstanbul/Türkiye-Bişkek/Kırgızistan (SAW-FRU) uçuşuydu. Uçuş süresi 5 saat 10 dakikaydı. Bu uçak tipinin, havayolundaki en uzak uçuşuydu. Uçuş sonrasında bir Boeing 737 pilotu olarak, sanki uzun yol(long range) uçuşu yapmış gibi yorgun hissediyordum fakat öğrenci yıllarındaki o 2-3 saatlik Cessna, TB20 uçuşlarının yarısı kadar bile yorgunluk, söz konusu değildi.
Şirket değişimi ile birlikte havayollarında uçtuğum tipte de değişiklik oldu. Geniş gövdede uçma isteğim, beni 777 200-300ER(Extended Range)-Freighter uçaklarıyla kavuşturdu. Bu uçak tiplerinden en uzun menzilli olanı 300ER modelidir. Maksimum menzili 7930 deniz mili olup, aynı versiyonun extended range(genişletilmiş menzil) olmayanı ile arasındaki fark %34’tür. Bu gerçekten göz ardı edilemeyecek kadar büyük bir fark.
Doha(Katar)-Auckland(Yeni Zelanda) rotası ilk uçulduğu tarih olan şubat 2017 tarihinde, dünyanın en uzun ticari yolcu uçuşuydu. Uçan havayolu Katar Havayolları’ydı. Ben de Boeing 777-300ER pilotu olarak ilk kez 4 pilot ve 16 kabin ekibim ile 2019 yılında zamanının ‘Dünyanın en uzun ticari uçuşu’ olan bu uçuşu uçma ve tecrübe etme imkanına eriştim. İnanılmaz bir tecrübeydi, malum 17 saat 30 dakika. Düşünün, birçok ülkenin FIR’ını geçip, ETOPS olarak Hint Okyanusu üzerinden Avustralya kıtasına varıyorsunuz ve yine saatleri alan Avustralya’nın batısından doğusuna uçup, Tasman Denizi üzerinden, 1841 ve 1865 yılları arasında Yeni Zelanda’nın başkenti olan Auckland şehrine varıyorsunuz.
Tabii ki yaşadığımız hayat, sürekli kendisini geliştiren ve ileriye taşıyan bir sisteme sahip. Bizler de öyle değil miyiz? Her yeni yılda yeni hedefler koyup, geçen seneki halimizden her anlamda kendimizi ileriye taşımak istiyoruz. En azından ben öyle yapmaya çalışıyorum.
Bu anlamda, ‘Dünyanın en uzun ticari uçuşu’ da revize edildi ve hemen hemen her yıl yeni rekorlarla kendisini tazeledi. Bu yazıyı yazdığım 2024 yılının ocak ayındaki en uzun ticari uçuş, Singapur Havayolları tarafından gerçekleştirilen ve ticaret rüzgarları da hesaba katıldığında yaklaşık 18,5 saatlik uçuş süresiyle New York City ile Singapur arasındaki 9.585 mil uzunluğundaki rotadır. Çok ilgi çekici bir şekilde uçakta sadece 161 koltuk bulunuyor, baya baya elit bir konfigürasyona sahip. Uçuş, 67 business sınıfı koltuk ve 94 premium ekonomi koltuğuyla yapılandırılmış Airbus A350-900ULR uçağı ile gerçekleştiriliyor.
Bu uzun menzilli uçuşlar, sadece etkileyici istatistikler değildir. Havacılık teknolojisinin ne kadar ilerlediğinin bir kanıtıdır ve seyahat sürelerini önemli ölçüde kısaltabilen ve daha uygun bir seyahat deneyimi sunabilen, doğrudan uçuşların artan talebinin bir yansımasıdır. Ancak aynı zamanda havayolları için yeni zorluklar da ortaya çıkar. Bu kadar uzun süreler boyunca yolcu konforunu sağlamak, yakıt verimliliğini yönetmek ve hava seyahatinin çevresel etkileriyle başa çıkmak, havayollarının üstesinden gelmeleri gereken sorunlardan sadece birkaçıdır.
Uzun menzilli uçuşlar dünyası, daha geniş havacılık endüstrisinin etkileyici bir yönüdür. Teknoloji ve uçak tasarımı evrimleştikçe, dünyanın en uzun uçuşları için geleceğin neler getireceğini hayal etmekle kalmayıp, geleceği öngörebiliriz. Dünya genelinde bir uçtan diğerine kesintisiz uçuşların norm haline geldiği bir gün mü göreceğiz? Zaman gösterecek, ancak bu yolculuğun heyecan verici olacağı kesin.