Dünyanın havadan ağır ilk uçağı ve tarihi

Bir saniye. Havadan ağır derken ne demek istiyorum?

Hemen hemen herşey havadan ağır değil mi? Hayır değil.

Bildiğiniz gibi, 21. yüzyıl günümüz uçakları kompozit malzemelerden (karbon fiber, seramik elyaf, fiberglas ve diğerleri) üretiliyor. Bu malzemelerin asıl kullanım amacı, uçağın ağırlığını minimalize etmek ve maksimum düzeyde dayanıklılıktır. Fakat bu malzemeler bile, içerisinde herhangi bir gaz bulunmayan, itki gücünden yoksun bir uçağın, yerde hareketsiz durumdayken, havalanmasına yardımcı olmaz, çünkü uçaklar, kullanılan malzeme neticesinde havadan ağırdır. Uçmak için, itki gücü ve uçağın havada tutunmasına ve süzülmesine yardımcı olacak kanatlara ihtiyacı olacaktır.

Peki, günümüzdeki ileri teknolojik malzemeleri kullansak, kanatları yok etsek ve uçağın içerisini helyum veya hidrojen gibi havadan hafif bir gaz ile dolursak nasıl olur?

Bu bir nevi Blimp(Balon) veya Zeppelin(Zeplin) olur. Uçak olmaz. Bu konuyu başka bir soruda ele alacağım.

Tarihler, yaklaşık 120 yıl öncesini gösteriyordu. 17 Aralık 1903 tarihinde, Amerikalı mucitler Orville ve Wilbur Wright, Amerika’nın doğu yakasında Kuzey Carolina’nın Kitty Hawk sahilinde, insanlık tarihinde unutulmaz bir dönemeç olan bir olayı gerçekleştirdiler. Bu olay, Wright Kardeşler’in tasarlayıp inşa ettiği Wright Flyer adlı uçaklarıyla gerçekleşen dünyanın ilk kontrollü, sürekli ve güçlendirilmiş havadan ağır uçuşu oldu.

Wright Flyer, ahşap bir çerçeve ve keten kanat kaplamaları ile tasarlanmış bir uçaktı. Bir pilotu vardı, o kişi Orville Wright’tı. 12 saniye süren ve 36.6 metrelik bir mesafeye ulaşan bu kısa uçuş, sadece bir an gibi görünebilir, ancak havacılık tarihinde devrim niteliğindeydi. Kardeşler, uçağın havada kalabilmesi için rüzgarın etkisiyle kanatların şeklini kontrol etmeyi sağlayan bir kontrol sistemi geliştirdiler. Bu sistem, uçağın yönlendirilmesini sağlamak için bir kardeşin vücut ağırlığına bağlı olarak kullanılıyordu.

Genel olarak Wright Flyer’ın başlıca özelliklerini sıralamak gerekirse:

1. Kanat Yapısı:

   – İki kanatlı bir uçaktı.

   – Kanatlar arasındaki açıklık, 12.3 metreydi.

   – Kanat yüzeyi, 47.4 metrekareydi.

2. Motor:

   – 12.5 beygir gücünde 4 silindirli bir içten yanmalı motor kullanıldı.

   – Wright Kardeşler, uçağın motorunu da kendi tasarlamışlardı.

3. Hareket Sistemi:

   – İki pervane kullanılarak itiş sağlanıyordu.

   – Pervane çapları, 2.7 metre olarak belirlendi.

4. Kontrol Mekanizması:

   – Yatay ve dikey kontrol için kanat uçlarındaki kontrol yüzeyleri (ailerons ve elevator) kullanılıyordu.

   – Uçakta roll (yanal eğilme), pitch (ön-arka eğilme) ve yaw (yatay eksen etrafında dönme) kontrolü mümkündü.

5. Şasi ve Tekerlekler:

   – Sabit bir şasi üzerine monte edilmişti.

   – Uçak, kanat altında bulunan iki büyük tekerlek ve kuyruk bölgesindeki bir küçük tekerlek ile yere iniyordu.

6. Uçuş Performansı:

   – İlk uçuş, 17 Aralık 1903’te, 12 saniye süren ve 36.6 metreye kadar olan bir mesafede gerçekleşti.

   – İkinci uçuş, aynı gün yapıldı ve bu sefer 12 saniye süren bir uçuşta 53.3 metreye kadar ulaşıldı.

Wright Kardeşler’in bu çığır açan başarısı, havacılık endüstrisini ve teknolojisini ileri taşıyan bir dönemeç olarak kabul edildi. 1903’teki bu tarihi uçuş, havacılıkta birçok gelişmenin ve ilerlemenin temelini attı. Wright Kardeşler’in cesareti ve mühendislik dehası, gelecek yıllarda uçak teknolojisinin hızla evrilmesine ve havacılık alanında devrim niteliğindeki gelişmelere yol açtı. Bu olay, insanlığın gökyüzüne olan yolculuğunda unutulmaz bir kilometre taşıdır.

Konu ile alakalı daha fazla bilgi edinmek için;

https://en.wikipedia.org/wiki/Wright_Flyer

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *